Velayete İlişkin Uyuşmazlıklarda Çocuğun Üstün Yararı İlkesi Yönünden Sosyal İnceleme Raporlarının Rolü
VELAYETE İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARDA ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI İLKESİ YÖNÜNDEN SOSYAL İNCELEME RAPORLARININ ROLÜ
A. VELAYET
Velayet; anne ve babanın velayeti altında bulunan çocuğun bakım ve korunmasını sağlamak amacıyla çocuğun üzerinde ana ve babanın sahip olduğu haklardır.[1] Velayet hakkı aralarında soy bağının bulunması şartı ile ergin olmayan çocuklar üzerinde anne ve babanın sahip olduğu hakları kapsar. Türk Medeni Kanununun 335. maddesi ile istisna olarak ergin çocukların da anne ve babanın velayeti altında olabileceği hüküm altına alınmıştır.[2]
Evlilik boyunca çocukları üzerindeki velayet hakkı anne ve baba tarafından beraber kullanılır. Boşanma kararı ile hakim re’sen çocukların velayeti hakkında hüküm kurar. Hakim hüküm kurarken çocuğun menfaatini göz önünde bulundurarak değerlendirme yapar.
Taraflar hakkında verilen boşanma kararından sonra yeni bir çocuğun dünyaya gelmesi halinde bu çocuğun velayeti hakkında ayrı bir dava açılması gerekmektedir.[3] Türk Medeni Kanununun 183. maddesine göre anne veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi, ölmesi hallerinde velayetin kaldırılması ya da değiştirilmesi talep edilebilecektir. Bu gibi durumlarda velayet, kendiliğinden diğer tarafa geçmez. Hakim re’sen veleyetin değiştirilmesine ya da kaldırılmasına karar verebileceği gibi taraflar da velayetin değiştirilmesini ya da kaldırılmasını talep edebilecektir.[4]
B. “ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI” KAVRAMI
Velayet konusu karara bağlanırken tarafların ekonomik ya da sosyal koşullarından ziyade çocuğun üstün yararı uyarınca çocuğun bakım ve eğitiminin kim tarafından daha iyi şartlarda sağlanacağı değerlendirilerek velayetin kime verilmesinin daha uygun olduğuna karar verilir.[5]
Çocuğun üstün yararı kavramı, çocuk ile ilgili tüm iş ve davalarda temel alınması gereken bir ölçüt olarak kabul edilmektedir. Yasama organı, sosyal hizmet kurumları, sağlık kurumları, eğitim kurulları ve çocuğun korunmasında görevli ve yetkili diğer kurumlar yani yürütme organı ile mahkemeler ve diğer yargı mercileri çocuğu ilgilendiren işlem ve davalarda çocuğun üstün yararını gözetmekle yükümlüdür. Çocuk, velayet konusu bir nesne olmaktan çıkıp korunması ve haklarına saygı duyulması gereken bir özne olduğundan bu yana çocuğun yararını koruma kaygısı toplumlarda, yasalarda kendini göstermiştir. Çocuğun üstün yararı kavramı bir açıdan da velayetin sınırlarını çizmeyi amaçlayan bir kavram olarak ortaya çıkmıştır.
Öğretide ve uluslararası hukuk metinlerinde yerleşmiş ifadesiyle çocuğun üstün yararı, çocuk hakları açısından temel nitelikte ve pek çok uyuşmazlıkta kılavuz işlevini gören bir kavramdır. Aynı zamanda çocuğun iyiliği, esenliği için ne gerekiyorsa onun yapılmasını emreden bir normdur. Bu norm gereği çocuğu ilgilendiren her işte çocuğun üstün yararının gözetilmesi zorunludur. Bu zorunluluğun dayanağı başta Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşmeler ile ulusal mevzuat hükümleridir. Çocuğun üstün yararı ilkesine 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda ve Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinde de değinilmiştir.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3. maddesinde “Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.” demek suretiyle çocuğun üstün yararı ilkesine işaret edilmektedir.[6]
Türk hukukunda TMK madde 317’de “…küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır bir şekilde zedelenmeyecekse…”, madde 325’te “…çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde…”, madde 324’te “…çocuğun huzuru tehlikeye girerse…”, madde 337’de “…çocuğun menfaatine göre…”, madde 339’da “…menfaatini göz önünde tutarak…”, madde 346’da “…çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde…” ibareleri çocuğun üstün yararı kavramına işaret eder.[7]
C. SOSYAL İNCELEME RAPORU
Sosyal İnceleme Raporu (SİR); alanında uzman kişiler tarafından hazırlanan ve çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin kime verilmesi gerektiği konusunda görüş bildiren bir rapordur. Gerek boşanma davalarında gerekse velayet ve kişisel ilişki tesisi konulu davalarda müşterek çocuğun velayetinin kime verileceğinin belirlenmesinde başvurulan bir yöntemdir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2021/10606 Esas, 2022/1746 Karar, 24/02/2022 tarih sayılı ilamında belirtildiği üzere “Aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuk ya da çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir.” Unutulmamalıdır ki Sosyal İnceleme Raporları tek başına hükme esas alınamaz.[8] Hakimi bağlayan tek husus çocuğun menfaatidir.[9] Dolayısıyla Sosyal İnceleme Raporları hakimin kanaatini etkileyecek önemli bir unsurdur.
Sosyal İnceleme Raporu velayet talepli boşanma davalarında ve velayet konulu davalarda Mahkeme kararı ile tanzim ettirilir. Velayetin değiştirilmesi, çekişmesiz yargı işleri arasında yer aldığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu 285/2. Maddeye göre re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Çocuğun üstün yararının gereği olarak kamu düzeninden sayılan davalarda re’sen araştırma ilkesinin geçerli olması sebebiyle taraflar Sosyal İnceleme Raporu deliline dayanmasalar bile Hakim re’sen Sosyal İnceleme Raporu tanzim edilmesine karar verebilecektir.[10] Hakim, uyuşmazlık konusu dava ile ilgili Sosyal İnceleme Raporu tanzim edilmesi kararını dilekçeler teatisinin sonlanması ile ön inceleme aşamasında verebileceği gibi ara karar kurulmak suretiyle Tensip Zaptında da Sosyal İnceleme Raporu tanzim edilmesine karar verebilir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un “Uzmanlardan yararlanma” başlıklı 5. maddesinde Aile Mahkemelerinde görev alacak Sosyal İnceleme Uzmanlarının tanımı yapılarak görevleri belirtilmiştir. İlgili madde uyarınca Aile Mahkemeleri tercihen; evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olanlar arasından Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yaralanmaktadırlar. Dolayısıyla Sosyal İnceleme Raporları Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılarak Mahkeme tarafından tanzim ettirilir. Hâkim Sosyal İnceleme Raporu tanzim edilmesini istediği takdirde Sosyal İnceleme Uzmanı davanın türüne göre taraflarla, akrabalarla, çocukla, çocuğun eğitim gördüğü kurumdaki öğretmen ve görevlilerle, gerekli gördüğü tüm kişilerle görüşerek rapor tanzim eder. Mahkeme sürecinde görüşmeler dava türüne ve görüşülecek kişiye göre adliye ortamında ya da tarafların evlerinde yapılmaktadır. Sosyal İnceleme Uzmanı Mahkeme tarafından görevlendirildikten sonra taraflar ile iletişime geçerek görüşme için uygun gün ve saati belirlemektedir. Belirlenen vakitte Sosyal İnceleme Uzmanı tarafından ev ziyareti gerçekleştirilir. Velayet konulu davalarda çocuğun üstün yararının daha sağlıklı tespit edilebilmesi amacıyla Sosyal İnceleme Uzmanı genellikle tarafların evlerinde görüşmeler yaparak rapor tanzim eder.[11] Güvenlik riski mevcut ise taraflar adliyeye çağrılarak adliye ortamında görüşmeler sağlanır. Sosyal İnceleme Uzmanı tarafından Sosyal İnceleme Raporu oluşturulurken sadece tespitlere yer verilmez. Sosyal İnceleme Uzmanı raporunda kendi kanaatlerini de gerekçeli olmak üzere açıklar.[12] Düzenlenen Sosyal İnceleme Raporu, Sosyal İnceleme Uzmanı tarafından Mahkemeye sunulur. Tanzim edilen Sosyal İnceleme Raporunda çelişkilerin ya da eksikliklerin bulunması halinde tarafların istemi ve itirazları üzerine ya da re’sen Hakim yeniden rapor tanzim edilmesine karar verebilir,
D. SOSYAL İNCELEME RAPORLARINDA DİKKAT EDİLEN HUSUSLAR
Sosyal inceleme raporu hazırlanırken uzmanlar tarafından çocuğun üstün yararı gözetilerek rapor tanzim edilir. Bu aşamada uzmanlar tarafından dikkat edilecek hususlar ise şunlardır:
SİR raporunda tarafların kişisel özellikleri hakkında bilgilere yer verilir.
Tarafın adı, soyadı, yaşı, doğum yeri ve tarihi, müşterek çocuk ile yakınlık bilgileri,
Tarafın evli olup olmadığı, halihazırda görüştüğü birinin bulunup bulunmadığı,
Tarafın başkaca bir çocuğunun bulunup bulunmadığı, başkaca bir çocuğu varsa çocuğun adı, soyadı, yaşı, doğum yeri ve tarihi, müşterek çocuk ile yakınlık bilgileri, nerede ikamet ettiği, eğitim bilgileri, kardeşleri ile yakınlığı, müşterek çocuk ile yakınlığı, taraf ile yakınlığı,
Tarafın giyim tarzı,
Tarafın kişisel bakımı,
Tarafın Sosyal İnceleme Uzmanına karşı davranışları,
Tarafın çevresindeki insanlar tarafından nasıl tanındığı,
Tarafın Sosyal İnceleme Uzmanı ile görüşürken sergilediği hal ve tavırları, kendini tanımlama ve ifade etme biçimi,
SİR raporunda tarafların maddi durumları hakkında bilgilere yer verilir.
Tarafın çalışıp çalışmadığı, sürekli bir işe sahip olup olmadığı, çalışıyorsa nerede çalıştığı, hangi saatler arasında çalıştığı, hangi günler izinli olduğu,
Tarafın gelirinin ne kadar olduğu, gelir kaynaklarının ne olduğu,
Tarafın sigortasının bulunup bulunmadığı,
Tarafın ikamet ettiği ve edeceği evin kime ait olduğu,
Tarafın ikamet ettiği ev için kira ödeyip ödemediği,
Tarafın herhangi bir borcunun bulup bulunmadığı,
Tarafın bakmakla yükümlü olduğu başkaca kişilerin bulunup bulunmadığı,
Tarafın banka hesaplarında bulunan mal varlığı,
Tarafın üzerine herhangi bir taşınmaz/ taşınır mal varlığının bulunup bulunmadığı,
SİR raporunda tarafların eğitim seviyeleri hakkında bilgilere yer verilir.
Tarafın ilk okulda, orta okulda, lisede, üniversitede mezun olduğu okul bilgileri, okul başarı düzeyi, eğitimine ara vermişse ne sebeple ara verdiği, ne zaman devam etmeyi düşündüğü,
Tarafın halihazırda almakta olduğu eğitim bilgileri,
Tarafın herhangi bir uzmanlığının bulunup bulunmadığı,
Tarafın sahip olduğu eğitim sertifikaları, katılım belgeleri, uzmanlık belgeleri,
SİR raporunda tarafların sağlık durumları hakkında bilgilere yer verilir.
Tarafın kronik bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı,
Tarafın kullanmakta olduğu herhangi bir ilacın bulunup bulunmadığı,
Tarafın daha önce teşhis edilmiş olup devam eden ya da tedavisi sonlanan herhangi bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, tedavisi sonlanan bir rahatsızlığı mevcutsa tedavinin kim tarafından sonlandırıldığı,
Teşhis edilmemiş olsa bile Sosyal İnceleme Uzmanı ile görüşürken tarafın sergilediği psikolojik tavırlar,
Tarafın herhangi bir ameliyat geçirip geçirmediği,
Tarafın bulaşıcı bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı,
Tarafın herhangi bir fiziki ya da zihinsel engelinin bulunup bulunmadığı, protez kullanıp kullanmadığı,
SİR raporunda taraflar hakkında ve tarafların birlikte yaşadıkları kişiler hakkında herhangi bir icra, ceza, dava dosyasının bulunup bulunmadığı hakkında bilgilere yer verilir.
Tarafın herhangi bir icra dosyasının bulunup bulunmadığı, varsa hangi taraf sıfatı ile yer aldığı, konusunun ne olduğu,
Tarafın herhangi bir dava dosyasının bulunup bulunmadığı, varsa hangi taraf sıfatı ile yer aldığı, konusunun ne olduğu,
Tarafın herhangi bir soruşturma dosyasının ya da ceza davasının bulunup bulunmadığı, varsa hangi taraf sıfatı ile yer aldığı, konusunun ne olduğu,
Tarafın sabıka kaydının bulunup bulunmadığı,
SİR raporunda tarafların ikamet ettiği ve ikamet edeceğini beyan ettiği taşınmazlar hakkında bilgilere yer verilir.
Taşınmazın adresi, (Taraf hakkında 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararı bulunmaktaysa taşınmaz adres bilgilerinin verilmemesi gerekmektedir.)
Taşınmazın kime ait olduğu, kira ödenip ödenmediği, kira bedeli, ikamet adresinin değiştirilmesi gibi bir planının bulunup bulunmadığı,
Taşınmazın belediye hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadığı,
Taşınmazın bulunduğu bölgenin sosyo/ekonomik durumu,
Taşınmazın oda sayısı, taşınmaz içerisinde ikamet eden kişilerin kendilerine ait bir özel alanının bulunup bulunmadığı, taşınmazın bakım durumu, tadilata ihtiyaç duyup duymadığı, taşınmaz içerisinde günlük yaşam için gerekli asgari düzeyde araç ve gerecin bulunup bulunmadığı,
Taşınmaz içerisinde müşterek çocuğun yaşı göz önünde bulundurularak çocuğun güvenliği için gereken önlemlerin alınıp alınmadığı,
Taşınmaz içerisinde çocuğun kendisine ait bir odasının bulunup bulunmadığı, çocuğun kendisine ait bir odası bulunmakta ise içerisinde çocuğun kişisel eşyalarına (kıyafetlerine, oyuncaklarına, eğitim araç ve gerekçelerine, yatağına vs.) yer verilip verilmediği,
Taşınmaz içerisinde başka kimlerin ikamet ettiği ya da edeceği,
Taşınmaz içerisinde ısınmanın nasıl gerçekleştiği,
Mutfak dolabında yeterli besinin bulunup bulunmadığı,
Taşınmaz içerisinin temiz ve düzenli olup olmadığı,
Taşınmaz içerisinde alkol ya da tütün ürünü ya da zararlı herhangi bir maddenin bulunup bulunmadığı,
Taşınmaz içerisinde çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi bir objenin bulunup bulunmadığı,
SİR raporunda tarafların alkol, tütün ürünü ya da herhangi bir zararlı alışkanlığının bulunup bulunmadığı hakkında bilgilere yer verilir.
SİR raporunda tarafların, çocuğun gelişimine ilişkin olarak geleceğe yönelik herhangi bir planı bulunup bulunmadığı hususlarında bilgilere yer verilir.
Tarafların müşterek çocuğu herhangi bir eğitim, kurs, alışkanlık konusunda destekleyip destekleyemeyeceği,
Tarafların müşterek çocuğu spora yönlendirip yönlendiremeyeceği,
Tarafların müşterek çocuğun eğitim hayatında yaşanabilecek başarısızlıklar karşısında nasıl bir destek sağlayacağı,
Tarafların müşterek çocuğun dil eğitimine katkı sağlayıp sağlayamayacağı,
Müşterek çocuğun kültürel gelişimi açısından tarafların nasıl bir katkı sağlayacağı,
SİR raporunda çocuğun halihazırdaki fiziksel ve psikolojik durumuna yer verilir.
Müşterek çocuğun kaç yaşında olduğu,
Müşterek çocuğun kendini ifade edip edemeyeceği,
Müşterek çocuğun herhangi bir zihinsel ya da fiziksel engelinin bulunup bulunmadığı, varsa bu zamana kadar bakımının kim tarafından yapıldığı,
Müşterek çocuğun fiziksel özelliklerinin yaşına uygun olup olmadığı, yaşına uygun değilse sebebinin ne olduğu,
Müşterek çocuğun ruhsal özelliklerinin yaşına uygun olup olmadığı, yaşına uygun değilse sebebinin ne olduğu,
Müşterek çocuğun herhangi bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, herhangi bir ilaç kullanıp kullanmadığı,
Dava süresinde müşterek çocuğun kimin yanında ikamet ettiği, nerede/ ne eğitimi aldığı,